Sizden, kelimelere gerek kalmadan bir Dickens romanını veya bir Sherlock Holmes araştırmasını temsil eden bir görüntü oluşturmanızı isteseydik, hangisini seçerdiniz? Hangi şekiller, dokular ve renkler hayal gücünüzde canlanırdı ?

Bir an için Viktorya dönemine ait sokakları dolduran kasvetli pusları unutun ve iç mekanlara odaklanın. Geçmişin İngiliz oturma odalarına.

Özgünlük. Odalar, konukların dikkatini çekmek için gerekli olan vurgu unsurları etrafında dönüyordu. Odalar detayları, desenleri ve dokuları zenginleştirecek şekilde tasarlandı. Tasarım, kim olmak istediğimizi, bir şeye ait olma duygumuzu başkalarına açıklamanın bir yoluydu.

Bu stil notları arasında, kesinlikle kaçırılmaması gereken capitonné, o kadar özel bir üretim ki, bir girişe bile ihtiyaç duymuyor. Sözlük, "Yüzeye bir dizi düğme veya geometrik bir tasarım oluşturan basit dikişlerle kapitone edilerek yapılan bir mobilya dolgusu" olarak tanımlar.

Windsor, capitonné'nin modern çağın standart taşıyıcısı, hem 19. yüzyıl salonlarında hem de günümüz yaşam alanlarında, hem minimal ortamlarda hem de ihtişamda, diğer zamanların dekupaj dekorasyonları arasında rahat bir kanepe. Viyana'daki bir apartman dairesinde veya Belgravia'daki bir prens villasında, capitonné'nin benzersiz kişiliği dikişinden geçer.

Windsor ile geçmişin özünü damıtmak ve onu şimdiki vizyonumuza dahil etmek istedik. Onu tanımlamayı seviyoruz

"Sade İngiliz inceliği ile yeni çağın şekli ve yapısı arasında denge kuran modern bir şaheser."

 

El işi, ustalıkla şekillendirilmiş, çağdaş zarafetin bir tezahürü. Yalnızca en iyiyle tatmin olan bir stile övgü.

Bu ilkeler, bu adı taşıyan tüm özel mobilya yelpazesine hayat vermektedir. Örneğin Windsor Dream, özellikle capitonné gibi kendine özgü bir teknik söz konusu olduğunda taviz vermeye meyilli olmayan bir yatak.

"Nerede yaşadığımız önemli değil. Nasıl yaşadığımız önemli."